Eğer zayıf iseniz …

Düşük kilolu olmak, kilonuzun sağlıklı kilo aralığının altında olduğu anlamına gelmektedir. Birçok çalışmalara göre vücudunuzun düzgün çalışması için ideal kilonuzda olmanız gerekmektedir.

İdeal kilonuzun altında olmak, vücut için gerekli besine ulaşamamanın getirdiği, fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Zayıf olup olmadığınızı anlamanın iyi bir yolu vücut kitle indeksinizi (BKI) kontrol etmektir. Sağlıklı bir kiloda olup olmadığınızın iyi bir ölçüsü vücut kitle indeksidir (BKI) . Bu, kilonuz (kilogram cinsinden) ve boyunuz (metrekare cinsinden) kullanılarak hesaplanır. Çoğu yetişkin için sağlıklı kilo aralığı 18,5 kg/m2 ile 24,9 kg/m2 arasındaki BKI’dir. BKI’nız 18,5 kg/m2’nin altındaysa zayıf kilolu sayılırsınız.

 

Eğer ideal kilonuzun altında iseniz, kilo almak için yeterli enerjiye sahip, vücudunuzu onarmak ve kaslarınızı geliştirmek için protein, sağlıklı olmanızı sağlayacak vitamin ve mineralleri içeren besinleri tercih etmeniz gerekmektedir.

Zayıf olmanın belirtileri nelerdir?

Eğer zayıfsanız sık sık hastalanabilirsiniz veya kendinizi çok yorgun hissedebilirsiniz. Bunun nedeni, beslenmenizden ihtiyacınız olan doğru besinleri yeterli oranda alamamanızdan kaynaklanabilmektedir. Ayrıca saçlarınızın inceldiğini veya döküldüğünü, cildinizin çok kuruduğunu ve dişlerinizin etkilendiğini de görebilirsiniz.

Düşük kilolu olmak aşağıdakiler de dahil olmak üzere sağlık sorunlarına yol açabilir:

• kemik erimesi
• mücadele edilmesi daha zor olan enfeksiyonlar
• anemi
• Kadınlarda düzensiz dönemler veya adet kanaması tamamen durabilir
• Hamile kalmakta zorluk veya erken doğum şansının yüksek olması gibi hamilelik sorunları
• kalp sorunları

Düşük kilolu olmak , kemik kırılması ve hastalanma riskini artırdığından yaşlı insanlar için özellikle tehlikeli olabilir .

Zayıf olmanın nedeni nedir?

Birçok farklı sebepten dolayı da zayıf olabilirsiniz. Mesela ; erken doğmuş olabilirsiniz veya düşük BKI’nız genlerinizden kaynaklanıyor da olabilir. Ya da metabolizmanız çok hızlı çalışıyor olsa bile, yüksek kalori içeren besinler tüketseniz bile kilo almakta zorlanıyor olabilirsiniz.

Yemek yemeyi unuttuğunuz veya besleyici gıdalara paranızın yetmediği için sağlıklı ve dengeli bir beslenme uygulayamayabilirsiniz . Hasta olduğunuz veya kullandığınız ilaçlar midenizin bulanmasına neden olduğu için düzgün yemek yemeniz zor olabilir.

Ayrıca kilo kaybına neden olabilecek ve zayıflığa yol açabilecek bazı fiziksel koşullar da vardır. Bunlar şunları içerir:

• mide bulantısı , kusma veya ishal gibi mide sorunları
• bir enfeksiyon
• kanser , HIV veya akciğer hastalığı
• diyabet
• tiroid problemleri
• Crohn hastalığı

Ruh sağlığı sorunları da birinin zayıf olmasına neden olabilir. Bunlar şunları içerir:

• kaygı ve stres
• bulimia ve anoreksiya nervoza gibi yeme bozuklukları
• demans

Güvenli bir şekilde nasıl kilo alabilirim?

Eğer zayıfsanız, ihtiyacınız olan beslenmeyi sağlayan çeşitli yiyecekleri yemeniz önemlidir. Kilo almanıza yardımcı olacak yeterli enerjiye sahip, vücudunuzu onarmak ve kaslarınızı geliştirmek için protein, vücut hücrelerinizin iyi çalışmasını sağlayacak vitamin ve mineralleri içeren yiyecekler yediğinizden emin olmalısınız.

Amaç sağlıklı besinler tüketerek yavaş yavaş kilo almaktır. Zayıf olsanız bile kek, paket yiyecek ve şekerli içecekler gibi çok fazla şeker, yağ ve tuz içeren yiyeceklerden uzak durmaya çalışın. Diyetisyen Esra Aran’ın beslenme kuralları,  yemeniz gereken besinlerin porsiyonu ve türü hakkında bilgi sahibi olmanıza yardımcı olabilir. Eğitimlerde önerilen beslenme kurallarını takip ederek, sağlığınız için gerekli olan besinlerden yeterince yararlanabilecek ve aynı zamanda uzun vadeli sağlık sorunları riskinizi azaltabileceksiniz.

Gün içerisinde sık sık küçük öğünler yiyerek kilo alabilirsiniz. Peynir, fındık, süt bazlı smoothieler ve kurutulmuş meyveler gibi sağlıklı, yüksek enerjili yiyecekleri atıştırmaya çalışın.

---

Sağlıklı kilo hakkında daha fazla bilgi almak ve ideal kilonuza ulaşmanız için uzman desteği almak isterseniz, bizimle iletişime geçin.

… ancak bedenimizi ve ruhumuzu besliyorsa.

Yemek yemek önemlidir.

Çünkü ailemizi bir araya getirmek için şöyle güzel bir sofra kurarız. Önemli günlerde, kutlama yaparken yemek yeriz. Sevdiğimiz biri şehirden ayrılıyorsa veda yemeği, çalıştığımız şirkete yeni bir iş arkadaşı geldiyse tanışma yemeğinde buluşuruz. Yeni bir projeyi en iyi iş yemeğinde konuşuruz. Arkadaşlarla çıkınca mutlaka önce bi’ şeyler yer sonra konsere gideriz. Şevkat deyince anne yemeği, romantizm deyince yatakta kahvaltı, tatil deyince sucuklu yumurta, misafir deyince de pasta börek gelir aklımıza.

Güzel bir yemeğin lezzetine varmak ayrıca o lezzeti sevdiklerimizle paylaşmak özeldir. Yemek yemek sadece karnımızı değil ruhumuzu da doyurur çünkü.

Doyamadık Yemeye

Artık yemek yemek karnımızı doyurmanın çok ötesine geçti. Dürtüsel ve bireysel bir eylem olmaktan çok psikolojik, sosyal ve kültürel faktörlerle belirlenen karmaşık bir davranış haline geldi. Çünkü insanoğlu her istediğinde yemeğe ulaşabilir olduğundan beri sadece aç olduğu için yemek yemiyor.

Yemek yemenin psikolojik etkisi çift yönlüdür

Yediklerimiz nasıl hissedeceğimizi etkilediği gibi duygularımız da yemek yeme davranışımızı doğrudan belirliyor. Yeme davranışındaki değişimler kişinin ruh hali değerlendirilirken kriter olarak kabul ediliyor. Aşırı fazla ya da aşırı az yemek yemek bir şeylerin ters gittiğine dair sinyal verir. Yine duygudurum ve düşünceler kilo vermeye ya da almaya çalışan kişilerin diyet sürecini olumsuz etkileyebiliyor ya da tamamen durmasına sebep olabiliyor.

Yemek yemenin sosyal boyutu

Sosyal ilişkileri başlatmak, sürdürmek ve yakınlığı arttırmak için bol bol yemek yiyoruz. Keşke sosyal faktörler hep olumlu etkiliyor olsa. Kişilerarası kıyaslama, aileden öğrenilmiş yanlış alışkanlıklar, akran baskısı, medya yönlendirmesi, sosyal çevreden gelen eleştiriler yeme davranışımızı olumsuz etkileyebiliyor. Olumsuz etkilenme kararlılık ve motivasyon isteyen diyet dönemlerinde çok daha zorlayıcı oluyor.

Hala yemek yemenin bireysel bir şey olduğunu düşünüyorsanız kültürden gelen etkileri küçümsüyorsunuz demektir. Tabağa konan yemeğin hepsini bitirmek hatta kalan pirinç taneleri saymak size yabancı mı geliyor? O zaman insanların size olan sevgi ve saygılarını göstermek için sundukları ikramları bir düşünün. Üstelik bir araya geldiğimizde illaki pasta börek yemek gibi bir alışkanlığımız var. Peki ısrarlar karşısında ne kadar bağımsızca karar verebiliyoruz? Sevmediğimiz halde hatır için tadına baktığımız yemekler yok mu? Bir de ‘Kalmasın, artmasın, atılmasın’ diye yediklerimiz var. Yemek yeme alışkanlığı toplumlar arasında da bir hayli değişkenlik gösteriyor ve sosyal hayatımızdan sağlığımıza kadar pek çok alanı etkiliyor.

O yüzden diyorum ki, doymak için değil beslenmek için yemek yemek!
İhtiyacımız olan enerji, vitamin ve mineralleri almak; yani bedenimizi beslemek için yemek yemek.
İhtiyacımız olan damak tadını almak, sofranın tadına varmak ve güzel duyguları paylaşmak; yani ruhumuzu beslemek için yemek yemek.

Yaşasın beslenmek!

---

Bu yolculukta, diğer makalelerimize göz atarak sağlıklı yaşam ve beslenme üzerine daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Hem bedensel hem de ruhsal sağlığımız için yemek yemenin önemini anlamak, bizi daha bilinçli ve dengeli bir yaşam tarzına yönlendirecektir. Esra Aran ve ekibinin sunduğu beslenme danışmanlığı hizmetleriyle sağlıklı yaşam hedeflerinize ulaşmak için iletişim sayfamızdan bizimle bağlantı kurabilirsiniz. Unutmayın, yemek yemek sadece bir ihtiyaç değil, hayatımızı zenginleştiren bir sanattır. Beslenmek için yemek yiyelim ve bu süreci sevdiklerimizle paylaşmanın keyfini çıkaralım.